top of page
Mikroskop kullanma Kadın Bilimci

Bilimsel Kaynak Alanı : Safran ve Omega-3 Üzerine Klinik Bulgular

Bu sayfada yer alan içerik, yalnızca sağlık profesyonellerinin (hekim, eczacı, diyetisyen, hemşire vb.) bilimsel bilgilendirme ve mesleki değerlendirme amaçlı erişimine açıktır.

Sunulan bilgiler, tanı koyma, hastalık tedavisi veya ilaç yerine geçme amacı taşımaz.Safran (Crocus sativus L.) ve Omega-3 (DHA, EPA) ile ilgili klinik çalışmalar, bilimsel literatürden derlenmiş olup yalnızca akademik bilgi paylaşımı niteliğindedir.Bu bilgiler, herhangi bir ürünün etkinliği veya güvenilirliği hakkında doğrudan bir sağlık beyanı oluşturmaz.

Ürün kullanımı, dozaj veya tedavi kararı, mutlaka bireyin sağlık durumu dikkate alınarak hekim veya yetkin sağlık profesyoneli tarafından verilmelidir.
Bu sayfadaki bilgiler, kendi kendine tedavi amacıyla kullanılmamalıdır.

  • Mazidi et al., 2016 — Anksiyete ve Depresyon Üzerine Etkisi

Yayın: Journal of Complementary and Integrative Medicine
Konu: 12 hafta boyunca günde iki kez 50 mg safran ekstresi (Crocus sativus L.) verilen katılımcılarda, hafif-orta şiddette depresyon ve anksiyete semptomları değerlendirildi.
Sonuç: Beck Depresyon (BDI) ve Beck Anksiyete (BAI) skorlarında plaseboya kıyasla anlamlı azalma görüldü (p < 0.001). Tedavi iyi tolere edildi, ciddi yan etki bildirilmedi.
🔗 DOI: 10.1515/jcim-2015-0043

  • ​Shafiee et al., 2018 — Safranın Depresyon, Anksiyete ve Diğer Ruhsal Bozukluklardaki Etkileri

Yayın: Journal of Affective Disorders, Cilt 227, Sayfa 330–337
Konu: Bu derleme, safranın (Crocus sativus L.) depresyon, anksiyete ve diğer zihinsel bozuklukların tedavisindeki etkinliğine ilişkin mevcut klinik ve preklinik kanıtları incelemektedir. Safranın etki mekanizmaları arasında serotonin geri alım inhibisyonu, antioksidan ve antiinflamatuar etkiler, nörotrofik faktör (BDNF) artışı ve nörotransmitter dengesinin sağlanması yer almaktadır.
Sonuç: Safran, plaseboya kıyasla depresif semptomları anlamlı biçimde azaltmış, fluoksetin ve imipramin gibi antidepresanlarla benzer etkinlik göstermiştir. Daha düşük yan etki oranı ve iyi tolerabilite bildirilmiştir.
🔗 DOI: 10.1016/j.jad.2017.11.020

  • Hausenblas et al., 2013 — Saffron ve Majör Depresif Bozukluk Üzerine Meta-Analiz

Yayın: Journal of Integrative Medicine
Konu: Rasgele kontrollü çalışmaları bir araya getirerek safran takviyesinin depresyon semptomları üzerindeki etkisini inceleyen meta-analiz.
Sonuç: Safran, plaseboya karşı anlamlı oranda depresyon semptomlarını azaltırken (etki büyüklüğü ES = 1,62, p < 0,001), antidepresanlarla olan karşılaştırmada anlamlı fark bulunmadı (ES = –0,15), bu da safranın antidepresanlarla karşılaştırılabilir etkinlik gösterebileceği yorumuna yol açtı.
🔗 DOI: 10.3736/jintegrmed2013056

  • Lopresti et al., 2018 — Ergenlerde Ruh Hali Üzerine Etkisi

Yayın: Journal of Affective Disorders
Konu: 12–16 yaş arası ergenlerde, 8 hafta boyunca günde 2×14 mg standardize safran ekstresi ile plasebo karşılaştırıldı; RCADS ölçekleriyle anksiyete ve depresyon belirtileri değerlendirildi.
Sonuç: Safran grubunda, plaseboya kıyasla içselleştirme belirtileri, ayrılma anksiyetesi, sosyal fobi ve depresyon puanlarında anlamlı iyileşme gözlendi; tedavi iyi tolere edildi. (p değerleri PubMed özetinde raporlanmıştır.) 
🔗 DOI: 10.1016/j.jad.2018.02.070

  • ​Cerdá-Bernad et al., 2022 — Safranın Nöro-Bilişsel Bozukluklar Üzerine Etkileri

Yayın: Nutrients, 17 Aralık 2022; 14(24):5368
Konu: Bu kapsamlı derleme, safranın (Crocus sativus L.) başlıca biyoaktif bileşenlerini (krosin, safranal, krosetin, pikrokrosin) ve bu bileşenlerin metabolik kaderini inceleyerek nörolojik koruma üzerindeki potansiyel mekanizmalarını değerlendirmiştir. Özellikle depresyon, anksiyete, Alzheimer ve diğer nörodejeneratif hastalıklardaki etkiler özetlenmiştir.
Sonuç: Safranın antioksidan, antiinflamatuar ve nöroprotektif etkileri sayesinde depresyon ve anksiyete semptomlarını anlamlı biçimde azalttığı, bilişsel fonksiyonları desteklediği ve nöronal yaşlanmayı yavaşlatabileceği belirtilmiştir.
🔗 DOI: 10.3390/nu14245368

  • Sadhu et al., 2024 — Depresyonda Omega-3’ün Övgüye Değer Yönleri ve Eksiklikleri

Yayın: International Journal of Research Publication and Reviews (2024)
Konu: Bu derleme, Omega-3 çoklu doymamış yağ asitlerinin (özellikle DHA ve EPA) depresyon üzerindeki etkilerini ve mevcut araştırmalardaki güçlü ile zayıf yönlerini incelemektedir. Omega-3’ün nöroinflamasyonu azalttığı, serotonin ve dopamin dengesini düzenlediği, nöronal zar bütünlüğünü desteklediği ve stres kaynaklı biyokimyasal değişimleri hafiflettiği belirtilmiştir.
Sonuç: Omega-3’ün, özellikle DHA’nın, depresyon ve anksiyete ile ilişkili nöroinflamasyonu azalttığı ve nörotransmitter dengesi üzerinde olumlu etkiler yarattığı bildirilmiştir. Ancak yazarlar, klinik çalışmalarda sonuçların tutarsız olabildiğini; etkinliğin doza, EPA:DHA oranına, kullanım süresine ve bireysel farklılıklara bağlı olarak değiştiğini vurgulamıştır.
🔗 Erişim: ResearchGate bağlantısı

  • Viana et al., 2024 — Depresyonun Prognozunda Omega-3’ün Rolü

Yayın: Research, Society and Development
Konu: Bu çalışmada, Omega-3 yağ asitlerinin (özellikle DHA ve EPA) depresyonun seyrindeki rolü ve prognoza etkisi incelenmiştir. Literatürdeki klinik ve deneysel veriler değerlendirilerek Omega-3’ün nöroinflamasyonu azaltıcı, serotonin/dopamin dengesini düzenleyici ve nöronal fonksiyonları destekleyici özellikleri tartışılmıştır.
Sonuç: Bulgular, Omega-3 takviyesinin depresyon semptomlarını azaltmada destekleyici ve tamamlayıcı bir rol oynayabileceğini göstermektedir. Omega-3 alımının artmasıyla birlikte duygudurumun dengelendiği ve antidepresan tedavilere yanıtın iyileştiği belirtilmiştir

https://rsdjournal.org/index.php/rsd/article/view/47350

  • Cheng & Su, 2025 — Hafif Depresyonda Birinci Basamak Tedavileri Yeniden Düşünmek

Yayın: Psychiatric Annals (2025)
Konu: Bu makale, hafif depresyon tedavisinde mevcut farmakolojik ve besinsel yaklaşımları yeniden değerlendirmekte; özellikle Omega-3 yağ asitlerinin (EPA ve DHA) antidepresan etkinliği üzerine odaklanmaktadır.
Sonuç: Araştırmacılar, EPA’nın düşük doz DHA’ya kıyasla antidepresan etki açısından daha güçlü olduğunu, ancak DHA’nın nörolojik destek, sinaptik plastisite ve beyin sağlığı açısından kritik bir rol oynadığını belirtmişlerdir. Ayrıca, EPA ve DHA’nın farklı mekanizmalarla duygudurum düzenlemesine katkı sağladığı ve kombine kullanımın sinerjik etki gösterebileceği vurgulanmıştır.
🔗 DOI: 10.3928/00485713-20250106-01

  • Murray et al., 2025 — DHA’nın Myo-Inositol Genleri Üzerindeki Etkileri ve Bipolar Bozuklukla İlişkisi

Yayın: Preprint – Research Square / Sciety Discovery (2025)
Konu: Bu çalışma, dokosahekzaenoik asidin (DHA) hücresel myo-inositol düzeyleri ve bu bileşiğin biyosentetik yollarında yer alan genlerin ekspresyonu üzerindeki etkisini incelemiştir. Myo-inositol metabolizması, özellikle bipolar bozukluk patofizyolojisinde önemli bir rol oynar; bu nedenle DHA’nın bu genler üzerindeki düzenleyici potansiyeli araştırılmıştır.
Sonuç: Bulgular, DHA’nın myo-inositol ve ilgili genlerin ekspresyonunu düzenlediğini, bunun da nöronal sinyalizasyonu dengeleyerek bipolar depresif epizotların hafiflemesine katkı sağlayabileceğini göstermiştir. Yazarlar, DHA’nın nöroprotektif ve duygudurum dengeleyici etkilerinin, hücresel sinyal modülasyonu yoluyla gerçekleştiğini vurgulamıştır.
🔗 DOI: 10.21203/rs.3.rs-7207940/v1

  • Wesołowska et al., 2025 — Omega-3’ün Bilişsel Fonksiyonlar ve Beyin Sağlığı Üzerindeki Etkisi

Yayın: Journal of Education, Health and Sport
Konu: Bu makalede, omega-3 yağ asitlerinin (DHA/EPA) anksiyete ve depresyonun yanında bilişsel işlevler, hafıza, öğrenme gibi zihinsel yetiler üzerindeki olumlu etkileri incelenmektedir.
Sonuç: Omega-3 alımının, hem duygudurum semptomlarını hafiflettiği hem de kognitif performans ve beyin sağlığı parametrelerinde iyileşme sağladığı bildirilmiştir.
🔗 PDF / Erişim: Omega-3 Fatty Acids: Key Players in Cognitive Function and Brain Health. Journal of Education, Health and Sport, 2025; 77.

  • Bian et al., 2020 — Safranın Nöropsikiyatrik Hastalıklara Karşı Nöroprotektif Potansiyeli

Yayın: Frontiers in Pharmacology
Konu: Bu derleme, safran (Crocus sativus L.) ve aktif bileşenlerinin (krosin, safranal, krosetin) depresyon, anksiyete, Alzheimer, Parkinson ve diğer nöropsikiyatrik bozukluklarda potansiyel nöroprotektif etkilerini özetlemektedir. Çalışma, safranın antioksidan, antiinflamatuar ve nörotransmitter düzenleyici özelliklerinin beyin fonksiyonlarını koruyabileceğini göstermektedir.
Sonuç: Safran, oksidatif stres ve nöroinflamasyonu azaltarak nöronal hücre ölümünü önleyebilir ve bilişsel performansı destekleyebilir. Yazarlar, bu etkilerin özellikle krosin ve safranal üzerinden gerçekleştiğini vurgulamıştır.
🔗 DOI: 10.3389/fphar.2020.01093

  • Rafiei et al., 2023 — Safran ve Uyku Kalitesi Üzerine Etkisi

Yayın: Nutrition and Metabolism Insights
Konu: Bu sistematik derleme, safran (Crocus sativus L.) takviyesinin uyku kalitesi üzerindeki etkilerini inceleyen randomize kontrollü çalışmaları değerlendirmiştir.
Sonuç: Safranın, PSQI (Pittsburgh Sleep Quality Index) skorlarını anlamlı şekilde iyileştirdiği, uyku süresini uzattığı ve uykuya dalma süresini kısalttığı bulunmuştur. Etkinin özellikle krosin ve safranal bileşenleri aracılığıyla, melatonin sentezi ve GABA reseptör modülasyonu üzerinden gerçekleştiği öne sürülmüştür.
🔗 DOI: 10.1177/11786388231160317

  • Lian et al., 2022 — Safran Takviyesinin Uyku Kalitesi Üzerine Etkisi

Yayın: Sleep Medicine
Konu: Bu meta-analiz, randomize kontrollü çalışmalar üzerinden safran takviyesinin (Crocus sativus L.) uyku kalitesi üzerindeki etkilerini değerlendirmiştir.
Sonuç: Safran, PSQI skorlarını düşürerek uyku kalitesini artırmış, uyku süresini uzatmış ve sabah uyanma zindeliğini anlamlı biçimde iyileştirmiştir. Etkilerin özellikle 30 mg/gün dozunda ve 4–8 haftalık kullanımda belirgin olduğu bildirilmiştir.
🔗 DOI / Erişim: ScienceDirect – Sleep Medicine, 91, 108-116 (2022)

  • Pachikian et al., 2021 — Safran Ekstresinin Uyku Kalitesi Üzerine Etkisi

Yayın: Nutrients
Konu: Bu randomize, çift kör, plasebo kontrollü klinik çalışma; safran ekstresi (Crocus sativus L.) takviyesinin yetişkinlerde uyku kalitesi üzerindeki etkilerini incelemiştir.
Sonuç: 6 haftalık safran kullanımı sonucunda, PSQI skorlarında anlamlı iyileşme, uykuya dalma süresinde azalma ve sabah dinçliği artışı gözlenmiştir. Katılımcıların yaklaşık %60’ında klinik düzeyde uyku kalitesi artışı saptanmıştır.
🔗 DOI: 10.3390/nu13051473

  • Yehuda et al., 2011 — DHA’nın Melatonin ve Uyku Düzeni Üzerindeki Etkisi

Yayın: European Journal of Clinical Nutrition
Konu: Bu çalışma, demir eksikliği ve uyku bozukluğu olan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tanılı çocuklarda temel yağ asitlerinin (özellikle DHA) etkilerini incelemiştir.
Sonuç: DHA takviyesi, melatonin üretimini artırarak ve REM/NREM uyku döngülerini dengeleyerek uyku kalitesini iyileştirmiştir. Ayrıca dikkat düzeyi ve gündüz yorgunluğu üzerinde de olumlu etkiler gözlenmiştir.
🔗 DOI: 10.1038/ejcn.2011.80

  • Patan et al., 2021 — DHA ve EPA Ağırlıklı Yağların Uyku Üzerine Farklı Etkileri

Yayın: Nutrients, 13(1): 248
Konu: Sağlıklı genç erişkinlerde DHA- veya EPA-zengin yağların takviyesinin uyku üzerindeki etkileri incelendi.
Sonuç: DHA için kullanılan takviyelerin uyku kalitesini iyileştirdiği, uykuya dalış süresini kısalttığı ve gece uyanmalarını azalttığı gözlemlendi; EPA takviyesi ile karşılaştırıldığında bazı farklı etkiler bulundu.
🔗 DOI: 10.3390/nu13010248

  • Zhuang et al., 2025 — Deniz Kaynaklı n-3 PUFA’ların Tip 2 Diyabette Uyku Bozuklukları Üzerindeki Etkisi 

Yayın: Cell Reports Medicine
Konu: Pan Zhuang ve çalışma arkadaşları (2025), deniz kaynaklı omega-3 çoklu doymamış yağ asitlerinin (DHA ve EPA) Tip 2 diyabetli bireylerde uyku bozuklukları üzerindeki etkilerini araştırmıştır. 27.549 katılımcı üzerinde yapılan gözlemsel analiz ve randomize kontrollü çalışmada, balık yağı takviyesinin uyku kalitesini artırdığı ve bu etkinin hipotalamustaki sirkadiyen saat genlerinin (Clock, Bmal1, Per2) düzenlenmesiyle ilişkili olduğu bulunmuştur.
Sonuç: DHA ve EPA’nın RORα aracılığıyla sirkadiyen gen ritmini yeniden senkronize ettiği ve BMAL1’in nükleer translokasyonunu kolaylaştırarak uyku sağlığını desteklediği gösterilmiştir. Bulgular, omega-3 takviyesinin Tip 2 diyabetli bireylerde uyku sağlığını iyileştirebilecek potansiyel bir diyet müdahalesi olduğunu göstermektedir.

🔗 https://www.cell.com/cell-reports-medicine/fulltext/S2666-3791(25)00201-0

  • Checa-Ros & D’Marco, 2022 — DHA’nın Biyolojik Saat Üzerine Etkisi

Yayın: International Journal of Molecular Sciences (IJMS)
Konu: Bu çalışma, omega-3 yağ asitlerinin (özellikle DHA) sirkadiyen ritmi senkronize eden “non-photic zeitgeber” olarak davrandığını göstermektedir.
Sonuç: DHA’nın ışık dışı zamanlayıcı olarak hücresel saat genlerinin ekspresyonunu düzenlediği; DHA eksikliğinde ise ritmik gen ekspresyonunun bozulduğu gözlemlenmiştir. Bulgular, DHA’nın biyolojik saat mekanizmasının bütünlüğünü korumada rol oynayabileceğini göstermektedir.
🔗 DOI: 10.3390/ijms232012162

  • Greco et al., 2014 — DHA ve Saat Genlerinin Düzenlenmesi

Yayın: American Journal of Physiology – Regulatory, Integrative and Comparative Physiology
Konu: Bu çalışma, dokosahekzaenoik asidin (DHA) hipotalamustaki saat genleri (clock genes) üzerindeki etkisini incelemiştir.
Sonuç: DHA takviyesi, hipotalamik “clock” ve “bmal1” genlerinin ekspresyonunu artırarak sirkadiyen ritmin düzenlenmesine katkı sağlamıştır. Bu, DHA’nın beyin saat mekanizmasında transkripsiyonel aktiviteyi doğrudan etkileyebileceğini göstermektedir.

https://journals.physiology.org/doi/full/10.1152/ajpregu.00100.2014

  • Serhiyenko & Segin, 2018 — DHA ve Kalp Ritmi Sirkadiyenliği

Yayın: Russian Journal of Cardiology
Konu: Bu çalışma, omega-3 yağ asitlerinden DHA’nın kalp ritmi değişkenliği (HRV) üzerindeki sirkadiyen etkilerini incelemiştir.
Sonuç: Araştırmacılar, DHA seviyeleri ile kalp ritminin sirkadiyen düzeni arasında anlamlı pozitif bir korelasyon bulmuşlardır. Bu bulgu, DHA’nın otonom sinir sistemi aktivitesini ve kardiyak biyolojik saat döngüsünü destekleyebileceğini göstermektedir.
📄 PDF: Makale bağlantısı

 

  • Fiala et al., 2020 — Alzheimer Hastalarında DHA, Enerji Metabolizması ve Bağışıklık

Yayın: Journal of Alzheimer’s Disease (JAD)
Konu: Bu çalışma, DHA takviyesinin Alzheimer hastalarında sirkadiyen enerji metabolizması ve bağışıklık yanıtı üzerindeki etkilerini araştırmıştır.
Sonuç: DHA desteği, beyin hücrelerinde enerji üretimiyle ilişkili mitokondriyal aktiviteleri artırmış, ayrıca bağışıklık hücrelerinin sirkadiyen döngüyle uyumlu tepkilerini güçlendirmiştir. Bu sonuçlar, DHA’nın Alzheimer patofizyolojisinde nöroinflamasyonu azaltıcı ve metabolik dengeyi destekleyici potansiyeline işaret etmektedir.

📄 PDF: Makale bağlantısı

  • Chen et al., 2020 — DHA ve Yağ Metabolizmasının Sirkadiyen Düzeni

Yayın: Food & Function
Konu: Bu çalışma, yüksek yağlı diyetin bozduğu sirkadiyen lipid metabolizması üzerinde DHA takviyesinin düzenleyici etkilerini incelemiştir.
Sonuç: Araştırmacılar, yüksek yağlı diyetin bozduğu lipid metabolizmasının sirkadiyen ritmini DHA desteğiyle yeniden senkronize edebildiklerini göstermiştir. Ayrıca DHA, karaciğer ve beyindeki saat genlerinin ekspresyonunu normalleştirerek metabolik homeostazı geri kazandırmıştır.
📄 Makale bağlantısı

  • Jackson, 2025 — Omega-3 Yağ Asitleri ve Uyku: Etkileri ve Mekanizmaları Anlamada Son Gelişmeler

Yayın: Current Opinion in Clinical Nutrition & Metabolic Care
Konu: Philippa Jackson (2025), Omega-3 yağ asitlerinin (özellikle DHA’nın) uyku kalitesi ve sirkadiyen süreçler üzerindeki etkilerini incelemiştir. DHA’nın, melatonin sentezi ve sinaptik plastisiteyi destekleyerek uyku kalitesini artırabileceği; EPA’nın ise daha sınırlı etkiye sahip olduğu bildirilmiştir.
Sonuç: DHA ağırlıklı takviyelerin iki randomize kontrollü çalışmada uyku kalitesini belirgin şekilde iyileştirdiği, ayrıca lipid metabolizması ile uyku düzeni arasında çift yönlü bir etkileşim bulunduğu belirtilmiştir.
🔗 DOI: 10.1097/MCO.0000000000001095

 

  • Conti, 2025 — Dinlendirici Uykuyu Teşvik Etmek ve İyileştirmek İçin Beslenme Protokolleri

Yayın: Nutrition Reviews
Konu: Federica Conti (2025), beslenme düzeninin uyku kalitesi üzerindeki etkilerini inceleyen kapsamlı bir anlatısal derleme sunmuştur. Çalışma, triptofan, melatonin, magnezyum, çinko ve Omega-3 yağ asitleri gibi besinlerin uykuya geçiş süresi, uyku süresi ve sirkadiyen ritim üzerindeki etkilerini değerlendirmiştir.
Sonuç: Düzenli olarak bu besinleri içeren diyetlerin, uyku kalitesini artırdığı ve sabah zindeliğini desteklediği; özellikle Omega-3 ve melatonin öncüllerinin sirkadiyen ritmi stabilize ettiği bildirilmiştir.
🔗 DOI: 10.1093/nutrit/nuaf062

  • Kautz et al., 2024 — Dietary Intake of Nutrients Involved in Serotonin and Melatonin Synthesis and Prenatal Maternal Sleep Quality and Affective Symptoms 

Yayın: Journal of Nutrition and Metabolism
Konu: Serotonin ve melatonin sentezinde yer alan besin ögelerinin (örneğin B6 vitamini, D vitamini, EPA + DHA, triptofan) anne adaylarının diyet alımları ile doğum öncesi uyku kalitesi ve duygu durum belirtileri arasındaki ilişki incelenmiştir. 
Sonuç: EPA + DHA ve triptofan alımlarının, en az düzeyde ayarlanmış modellerde, uyku kalitesinin artmasıyla (b: −1.07, 95% CI −2.09 - −0.05 için EPA + DHA; b: −12.40, 95% CI −24.60 - −0.21 için triptofan) ilişkili olduğu bulunmuştur. Ancak bu ilişkiler demografik ve yaşam tarzı faktörleri açısından tam olarak açıklanmamıştır. 
🔗 DOI: 10.1155/2024/6611169

  • Cardinali et al., 2018 — DHA ve Melatonin Üretimi

Yayın: International Journal of Molecular Sciences (IJMS)
Konu: Çalışma, DHA’nın pineal bezde melatonin sentezini ve sirkadiyen ritim düzenini destekleme potansiyelini incelemiştir.
Sonuç: Araştırmacılar, DHA’nın melatonin üretiminde görevli enzimlerin ekspresyonunu artırabileceğini ve bu yolla uyku-uyanıklık döngüsünü dengeleyebileceğini göstermiştir. Bu sonuç, DHA’nın sirkadiyen biyolojide nöromodülatör bir rol üstlenebileceğini desteklemektedir.
📄 Makale bağlantısı

  • Jansen, 2019 — Plazma DHA Düzeyleri Uyku Süresi ve Zamanlamasıyla İlişkilidir

Yayın: The Journal of Nutrition, 150(3), 592–598
Konu: Erica C. Jansen ve çalışma arkadaşları (2019), Meksikalı ergenlerden oluşan bir kohortta plazma DHA düzeyleri ile uyku süresi ve zamanlaması arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Yüksek DHA seviyelerinin, daha erken uykuya dalma zamanı ve daha uzun toplam uyku süresiyle anlamlı şekilde ilişkili olduğu saptanmıştır.
Sonuç: Bulgular, ergenlik döneminde DHA’nın sirkadiyen ritim ve uyku düzeni üzerinde düzenleyici rol oynayabileceğini desteklemektedir.
🔗 DOI: 10.1093/jn/nxz286

  • Bourre, 2006 — Sinir Sistemi Yapısı ve İşlevi Üzerine Besinlerin Etkisi: Beyin İçin Diyet Gereksinimlerine Güncel Bakış (Bölüm 2: Makrobesinler)

Yayın: Journal of Nutrition, Health & Aging
Konu: Jean-Marie Bourre (2006), makrobesinlerin —özellikle omega-3 yağ asitleri (DHA)’nın— sinir sistemi yapısı ve işlevi üzerindeki etkilerini ele alan kapsamlı bir derleme sunmuştur. Çalışmada DHA’nın nöronal zar akışkanlığı, nörotransmitter sentezi (özellikle serotonin ve melatonin), ve bilişsel fonksiyonlar için kritik olduğu vurgulanmıştır.
Sonuç: DHA eksikliğinin sirkadiyen ritim bozuklukları, uyku sorunları ve bilişsel gerileme ile ilişkili olabileceği; yeterli omega-3 alımının ise beyin sağlığı ve nörokimyasal dengeyi koruduğu belirtilmiştir.
🔗 DOI: 10.1007/BF03033359

  • Shimizu, 2024 — Omega-3 Yağ Asitlerinin Uyku Üzerine Etkisi: RKT’lerin Sistematik Derleme ve Meta-Analizi

Yayın: Journal of Clinical Biochemistry and Nutrition
Konu: 8 kontrollü çalışma dahil.
Sonuç: Omega-3 LC-PUFA gruplarında uyku verimliliği ve öznel uyku iyileşti; uyku latansı/süre etkileri tutarsız. Kanıt olumlu ama daha nitelikli RKT’ler gerekli.
🔗 DOI: 10.3164/jcbn.24-36.

  • Yokoi-Shimizu, 2022 — Orta/İleri Yaşta DHA+EPA Takviyesinin Uyku Kalitesi Üzerine Etkisi: RKT

Yayın: Nutrients
Konu: ≥45 yaş sağlıklı yetişkinlerde 12 hafta DHA/EPA (günlük ~576 mg DHA + 284 mg EPA) vs. plasebo.
Sonuç: OSA-MA anketinin bir bileşeni ve uyku verimliliği objektif testlerde anlamlı iyileşti.
🔗 DOI: 10.3390/nu14194136.

  • Montgomery, 2014 — Çocuklarda DHA Takviyesinin Uyku Üzerine Etkileri: Rastgele Kontrollü Çalışma

Yayın: Journal of Sleep Research
Konu: Montgomery, P., Burton, J. R., Sewell, R. P., Spreckelsen, T. F., & Richardson, A. J. (2014) tarafından yapılan bu çift kör, plasebo kontrollü RKT’de 7–9 yaş arası 362 çocukta günde 600 mg alg kaynaklı DHA takviyesinin davranış ve uyku üzerindeki etkileri incelendi.
Sonuç: Ebeveyn raporlarında anlamlı fark görülmemesine rağmen, alt grup aktigrafi analizlerinde DHA takviyesi alan çocukların gece başına ortalama 58 dakika daha fazla uyudukları ve 7 kez daha az uyandıkları belirlendi. Araştırmacılar bu etkinin melatonin metabolizmasıyla ilişkili olabileceğini öne sürdü.
🔗 DOI: 10.1111/jsr.12135

  • Kumarage, 2023 — PUFAların (DHA/EPA) Zar Mekaniği Üzerine Etkileri (derleme)

Yayın: Frontiers in Physics
Konu: Çoklu doymamış yağ asitlerinin (PUFA) zar akışkanlığı, kalınlık, elastisite gibi özellikleri nasıl değiştirdiğini derler.
Sonuç: DHA gibi PUFA’lar zar özelliklerini anlamlı biçimde modifiye eder; bu, küçük moleküllerin (melatonin dâhil) zarla etkileşimini dolaylı etkileyebilir

🔗 Çalışma linki.

  • Mohammadi, 2022 — Omega-3 Yağ Asitlerinin Premenstrüel Sendrom (PMS) Üzerindeki Etkisi: Sistematik Derleme ve Meta-Analiz

Yayın: Journal of Obstetrics and Gynaecology Research
Konu: Mohammad Mehdi Mohammadi ve çalışma arkadaşları (2022), omega-3 yağ asitlerinin premenstrüel sendrom (PMS) üzerindeki etkilerini değerlendiren sistematik bir derleme ve meta-analiz gerçekleştirmiştir. Analize dâhil edilen randomize klinik çalışmaların sonuçları, omega-3 takviyesinin PMS semptomlarının şiddetini anlamlı düzeyde azalttığını ortaya koymuştur.
Sonuç: Omega-3 yağ asitleri, duygusal ve fiziksel PMS belirtilerini hafifletmede etkili bulunmuştur. Özellikle uzun süreli takviyelerin etkinliği artırdığı; antiinflamatuvar ve nöromodülatör etkilerinin, semptomların azalmasında rol oynadığı belirtilmiştir.
🔗 DOI: 10.1111/jog.15217

  • Fernandez, 2023 — Dopaminerjik Nöronlarda Lipid Metabolizması, Işıkla Sirkadiyen Senkronizasyonu Etkiler

Yayın: Journal of Neurochemistry
Konu: Regina F. Fernandez ve çalışma arkadaşları (2023), dopaminerjik nöronlarda yağ asidi metabolizmasının sirkadiyen ritimle ilişkili davranışları nasıl etkilediğini araştırmıştır. Çalışmada özellikle omega-3 yağ asidi DHA’nın metabolizmasında görev alan ACSL6 enziminin rolü incelenmiştir. ACSL6 eksikliğinin, nöron zarlarında DHA düzeylerini azalttığı, bunun sonucunda dopamin nörokimyasında dengesizlik, hiperaktivite ve bozulmuş ışıkla uyum (entrainment) gibi belirtilere yol açtığı bulunmuştur.
Sonuç: Bulgular, DHA metabolizmasının dopaminerjik sistem ve sirkadiyen ritim senkronizasyonu için kritik olduğunu göstermektedir. Özellikle ACSL6 aracılığıyla DHA metabolizmasının ışığa duyarlı biyolojik ritimlerin düzenlenmesinde temel bir rol oynayabileceği vurgulanmıştır.
🔗 DOI: 10.1111/jnc.15793

  • Satyanarayanan, 2018 — Melatonin Agonisti ve Omega-3’ün Nöronal Hücrelerde Antioksidan Sinerjisi

Yayın: Molecular Neurobiology
Konu: Senthil Kumaran Satyanarayanan ve çalışma arkadaşları (2018), melatonin reseptör agonisti ramelteon (RMT) ile omega-3 yağ asitlerinin (EPA ve DHA) nöronal hücrelerdeki oksidatif stres, inflamasyon ve nöroprotektif yanıtlar üzerindeki etkilerini araştırmıştır. SH-SY5Y hücrelerinde yapılan deneylerde, bu bileşiklerin antidepresan etki mekanizmalarına katkıda bulunan hücresel süreçleri nasıl etkilediği incelenmiştir.
Sonuç: Bulgular, RMT ve EPA kombinasyonunun hücre canlılığını artırdığını, oksidatif stresi azalttığını ve nöroinflamatuvar yanıtı bastırdığını göstermiştir. Ayrıca, bu kombinasyonun NF-κB aktivasyonunu ve ROS üretimini baskılayarak nöronal hücreleri hasardan koruduğu rapor edilmiştir. Çalışma, RMT ve omega-3’ün sinerjik nöroprotektif etkilerinin depresif bozuklukların tedavisinde potansiyel bir hedef olabileceğini ortaya koymuştur.
🔗 DOI: 10.1007/s12035-018-0899-x

  • Kashani, 2017 — Doğum Sonrası Depresyonda Safran ve Fluoksetin Karşılaştırması

Yayın: Pharmacopsychiatry
Konu: Lida Kashani ve çalışma arkadaşları (2017), hafif-orta şiddette doğum sonrası depresyon (PPD) tanısı alan kadınlarda safran ekstresi (15 mg, günde iki kez) ile fluoksetin (20 mg, günde iki kez) tedavisinin etkinlik ve güvenliğini karşılaştıran çift kör, randomize kontrollü bir klinik çalışma yürütmüştür. Çalışma, 6 hafta boyunca toplam HDRS (Hamilton Depresyon Ölçeği) skorlarındaki değişimi temel ölçüt olarak değerlendirmiştir.
Sonuç: Safran ve fluoksetin grupları arasında depresyon semptomlarındaki iyileşme açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p=0.37). Her iki tedavi de benzer düzeyde tolere edilmiştir ve ciddi yan etki gözlenmemiştir. Bulgular, safranın doğum sonrası depresyon tedavisinde güvenli ve etkili bir alternatif olabileceğini, ancak daha büyük örneklemli çalışmalara ihtiyaç olduğunu göstermektedir.
🔗 DOI: 10.1055/s-0042-115306

  • Tóth, 2020 — Safranın Hafif-Orta Şiddette Depresyondaki Etkinliği: Meta-Analiz Bulguları

Yayın: Phytotherapy Research
Konu: Barbara Tóth ve çalışma arkadaşları (2020), hafif-orta şiddette depresyon tedavisinde safran ekstresinin (Crocus sativus L.) etkinliğini değerlendiren randomize kontrollü klinik çalışmaların sistematik bir incelemesini ve meta-analizini gerçekleştirmiştir. Çalışma, plasebo ve standart antidepresan ilaçlar (ör. fluoksetin, imipramin) ile karşılaştırmaları kapsamaktadır.
Sonuç: Analiz edilen 11 çalışma içerisinde 9’u istatistiksel olarak birleştirildi ve sonuçlar safranın depresyon semptomlarını anlamlı şekilde azalttığını (Hedges’ g = 0.891; %95 GA: 0.369–1.412, p = 0.001) göstermiştir. Ayrıca safranın etkinliğinin antidepresanlarla eşdeğer olduğu ve plaseboya kıyasla üstün bulunduğu rapor edilmiştir. Bulgular, safranın hafif-orta depresyon tedavisinde güvenli ve etkili bir bitkisel alternatif olabileceğini desteklemektedir.
🔗 DOI: 10.1055/a-1024-7253

​...................................

bottom of page